Erdoğan: AFRİKA ÜLKELERİ TAVRINI DEMOKRASİDEN YANA KOYDU

10 Ekim 2018 - 15:12

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Afrika İş Forumu'nda önemli açıklamalar yaptı.

46 Afrika ülkesiyle ekonomik ve ticari anlaşmalar imzaladıklarına dikkat çekerek, "Bugünlere kirli pazarlıklarla değil, bedel ödeyerek geldik. Ülkelerimizi kur baskısından kurtaralım. Gelin yerli ve milli parayla iş yapalım" dedi.

Afrika'nın on yıllardır nasıl sömürüldüğüne değinen Erdoğan "Ekonomide sömürgeden kalma çarpıklıklara müsaade edilmemeli. Bunun adı neo-kolonyalizmdir. Bu sömürünün modern zamanda uygulanmasıdır. Biz Kazan-Kazan anlayışı ile her türlü işbirliğine hazırız" ifadelerini kullandı.

Türkiye Afrike Ekonomi Forumu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye olarak Afrika kıtası ile iş birliğimize büyük önem veriyoruz" dedi.  Tüm Afrika ülkelerine seslenen Erdoğan, "Artık tüm Afrikalı dostlarıma, kardeşlerime söylüyorum; yerli para, milli parayla gelin ortak iş yapalım." çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

2005 yılını Başbakanlığım dönemimde Afrika yılı olarak ilan etmiştik. O günden bugüne tempo artarak devam etti. Göreve geldiğimizde Afrika'da 12 büyükelçiliğimiz varken bugün 41 büyükelçiliğimiz var. Bu sayı artarak devam edecek.

Kazan-kazan ve eşit ortaklık temelinde karşılıklı saygıya dayalı ilişkilerimizi her alanda ilerletmeyi arzu ediyoruz. Bu anlayışla göreve geldiğimiz günden beri hiçbir ayrım yapmadan Afrika Kıtası'nın tamamı ile işbirliğimizi güçlendirmenin gayreti içerisindeyiz.

21 FARKLI AFRİKA ÜLKESİNİ ZİYARET ETTİK

Afrika açılım politikamızı başlattığımız 2003 yılından bu yana gösterdiğimiz çabalarımızın meyvelerini farklı alanlarda topladık. Sadece Cumhurbaşkanlığımız döneminde 21 farklı Afrika ülkesini ziyaret ettik.

Bu ziyaretlerimde iş adamlarımız ve yatırımcılarımızın da heyetlerimde yer almasına önem verdik. Yine aynı dönemde 16 Afrika ülkesinden devlet ve hükümet başkanını Türkiye'ye misafir ettik. İlki 2008 yılında İstanbul'da, ikincisi 2014 yılında Malobo'da olmak üzere iki kez Türkiye-Afrika Ortaklık Zirveleri düzenledik. Zirvenin üçüncüsünü 2019 yılında yine İstanbul'da tertip etmeyi planlıyoruz.

Kıta'daki kardeşlerimiz için büyük önem arz eden en az gelişmiş ülkeler konferanslarının dördüncüsüne ev sahipliği yaptık. Çölleşme ile mücadele sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı ve tarihte ilk defa düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi yine ülkemizde gerçekleştirildi. Bu zirveler öncesinde ve sonrasında tarımdan sağlığa, ticaretten üretime kadar farklı alanlarda birçok toplantının düzenlenmesini sağladık.

İŞBİRLİĞİMİZİ DERİNLEŞTİRMEYE ÇALIŞTIK

DEAŞ, El Şebap ve Boko Haram gibi terör örgütlerinin tehditlerinin arttığı bir dönemde farklı inançlardan farklı etnik ve kültürel kökenlerden dostlarımızın iştiraki ile yine ülkemizde zirveler, toplantılar icra ettik. Diplomatik misyonlarımızın sayılarının arttırılmasından askeri işbirliği anlaşmalarına öğrenci burslarından turizm ve kalkınma yardımlarına kadar oldukça geniş bir yelpazede işbirliğimizi derinleştirmeye çalıştık.

10-15 yıl önce sadece belli bölgelerde belli alanlarda görünür olan Türkiye bugün dünyanın en yaygın altıncı diplomatik ağına sahip ülkesi konumuna geldi. Bu çerçevede Kıta'da göreve geldiğimizde az önce de ifade ettiğim büyükelçilik sayılarımızın artması inşallah Afrika'nın tamamında her ülkede büyükelçiliğimizin olacağının bir teminatıdır.

DÜNYADAKİ EN BÜYÜK TEMSİLCİLİĞİMİZİ SOMALİ'DE AÇTIK

Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimizi bir Afrika ülkesi olan Somali'de açtık. Büyükelçiliklerimiz yanında TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları gibi kurumlarımızla Kıta'daki varlığımızı yaygınlaştırdık. Afrika Kıtası'nda ise 11 ülkede 12 müşavirliğimiz vardı şimdi ise 26 ülkede 37 müşavirliğimiz var. Mesela TİKA 21 koordinasyon ofisi ile tüm Kıta genelinde kalkınma yardımı faaliyetleri yürütüyor. Kıta'da kapasite geliştirerek gerekli altyapıyı inşa ederek ve istihdam üreterek özellikle gençlerin ve kadınların hayata ümitle bakabilmeleri için elimizden gelen tüm desteği veriyoruz.

Ticaret hacmimiz 2003'teki 3,7 milyardan, 20,6 milyara yükseldi.Sahra altı Afrika ülkelerinde ticaret hacmimiz 7,1 milyar dolara ulaştı. Kıtada kapasite geliştirerek istihdam üreterek gençlerin ve kadınların hayata ümitle bakabilmesi için tüm desteği veriyoruz. Somali'deki projelerimiz Afrika'ya bakış açımızı göstermek açısından önemlidir. En büyük memnuniyet kaynağımız Afrikalı kardeşlerimizin destekleridir. 

MACARİSTAN'LA ORTAK YATIRIM YAPACAĞIZ

BM, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi alanlarda Türkiye'nin yürüttüğü haklı mücadeleye Afrikalı dostlarımız destek verdi. İsrail yönetiminin Kudüs'e yönelik saldırılarına karşı Afrika kıtasındaki ülkeler Türkiye ile birlikte tepkilerini gösterdi. Dün Macaristan'da 2 günlük seyahatim oldu. Macar dostlarımız şöyle teklif bulundu. Afrika'daki dostlarımızla Macar ve Türk Eximbank'la yatırımlara girelim dedi. 320 iş adamıyla yaptığımız toplantıda bunu orada da vurguladık. Afrika'da ortak yatırımlara girme kararı aldık. 

AFRİKA ÜLKELERİ TAVRINI DEMOKRASİDEN YANA KOYDU

Bizi eleştirenler İsrail'e sessiz kalırken, Afrika ülkeleri Filistin davasına sahip çıktı. Özellikle kıta genelinde demokrasinin korunması hususunda ciddi çaba sarf ediyor. Pek çok ülke darbecilere kucak açarken, Afrika bunu yapmıyor. Afrikalı kardeşlerimiz aynı insani tavrı göç meselesinde gösterdi. Batılı ülkeler mültecileri açlığa, ölüme bırakırken, Afrika gibi kısıtlı geliri olanlar kapılarını açıyor. Küreselleşme beraberinde standartlaşmayı da getiriyor. Kimi batılı ülkeler ve şirketler tek tipleşme olarak algılıyor. Tek bir yönetim sisteminin tek mutfağın kıyafetin güzellik anlayışının diğer ülkelere dayatıldığını görüyoruz. Her toplumun kendine ait hassasiyetlerine, değerlerine yeterince kıymet verilmiyor. Hatta bu farklılıklar kimi zaman tehdit olarak görülüyor.