Esad, son siyasal gelişmelere temasla, Suriye’de olup bitenlerin son olarak çokça bahsedilen “Yüzyılın Pazarlığı” olarak adlandırılan pazarlıktan ayırmanın mümkün olmadığını belirtti ve bu meselenin Filistin davası kadar eski olduğunu, ancak son olarak düşman ırkçı İsrail’le çatışmadan birçok devletin çıkışından yararlanmak için hızlandığını vurguladı.

Beşar Esad, İdlib çatışmasından önce son olarak tanık olduğumuz Batı histeriğinin, kendileri bakımından varoluş durumu teşkil etmesinden kaynaklandığını çünkü bu çatışmada Suriyelilerin kazanması, kendi planlarının Suriye’de başarısızlığa yol açacağını, geri alınmasının ise, “yüzyılın pazarlığı” şeklinde olsun veya herhangi başka bir şekilde olsun, bölgedeki projelerine karşı eskisinden daha tehlikeli olacağını, bölge ve dünya ülkeleri için yeni bir model oluşturacağını dile getirdi.

İdlib ittifakıyla ilgiliyse Esad, Suriye devletinin bu şehir veya teröristlerin hakimiyeti altında kalan başka Suriye topraklarına yönelik tutumunun açık olduğunu, yani Suriye devletinin hakimiyetine döneceğine dikkat çekerek, ittifakın geçici bir icraat olduğunu devletin bu ittifak gereğince başta akan kanların durdurulması olmak üzere sahada çok sayıda kazanç elde ettiğini söyledi.

Beşar  Esad; “Zafere doğru her adım attığımızda Suriye düşmanları askeri, siyasi, ekonomi ve toplumsal olarak zayıflatmak için girişimlerini yoğunlaştıracaklar, dolayısıyla tehlikesi savaştan az olmayan iç meydan okumaların önünde olacağız” dedi.

Bu çerçevede  Esad, kaos ve terörü kucaklayan bazı kesimleri yeniden kazanma çatışmasıyla karşı karşıya geleceklerini varsayarak, gelecekte bu kesim kanalıyla Suriye’yi hedef alacakları bir boşluk olmaması gerektiğini vurguladı.