Kanuni Sultan Süleyman'ın hasekisi, 2. Selim'in annesi Haseki Sultan tarafından 1550 senesinde yaptırılan ve bugün SBÜ Haseki Eğitim ve Araştırma Sağlık Kurumu ile Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Sağlık Kurumu adlarıyla şifa dağıtmaya devam eden "Haseki Darüşşifası", Çin'in Vuhan şehrinde ortaya çıkan ve kısa müddette dünyanın büyük kısmına dağılan koronavirüs pandemisine karşı hummalı bir çalışma yürütüyor. Takımı Da Türkiye'de ilk koronavirüs hadisesinin görülmesinden bu yana yoğun mesai tüketen sağlık kurumunda uygulanan prosedürü, rehabilitasyon sürecini ve salgınla gayret kapsamında özverili ve fedakarca hizmet veren sıhhat çalışanlarının bir gününü görüntüledi. Yoğun bakım birimi dahil 700 yatak kapasiteli sağlık kurumunun yüzde 85'e yakını koronavirüs tanısı alanların rehabilitasyonu için dağılırken, geri kalan kısımlarda ise beyin cerrahi, genel cerrahi, ortopedi, dahiliye, nöroloji, dermatoloji ve bayan doğum gibi dallarda hizmet veriliyor. Salgına karşı alınan önlemler kapsamında, sağlık kurumuna koronavirüs kuşkusuyla müracaat eten şahısların ateş ölçümleri yapılıyor ve tehlikeli olanlar acil servislere yönlendiriliyor. Acil servise müracaat eten şahısların triyaj alanında ateş, öksürük, solunum eforluğu ya da göğüs ve sırt sızısı gibi solunum yolu enfeksiyonu belirtilerinin olup olmadığı biliniyor. Bu şikayetlerden rastgele biri bulunan ya da ölçümleri tehlikeli olan bireyler, gözetici maske temin edildikten sonra acil servisteki koronavirüs polikliniklerine yönlendiriliyor. Ailesinde ya da etrafında koronavirüs hastası olduğu için temaslı kabul edilen şahıslar da rastgele bir semptomları olması halinde koronavirüs polikliniklerine müracaat etmeleri mevzusunda bilgilendiriliyor. Anadolu Ajansı takımı İstanbul'da, sıhhatçilerin bir gününü takip etti Koronavirüs polikliniklerindeki hastalardan muayenehane tetkiklerine, anemnezlerine, aileleri ya da etraflarında pozitif hadise bulunmasına göre alakalı analizler isteniyor. Hastaların analiz neticeleri ve muayenehane gidişatları da baz alınarak, rehabilitasyon süreçlerinin konutta ya da sağlık kurumunda devam etmesine karar veriliyor. Sağlık Kurumunda uyuyarak rehabilitasyon görmeyecek bireyler, zorunlu ilaçları temin edildikten sonra 14 günlük yalıtım süreçlerini bitirmeleri için evlerine sevk ediliyor. Rehabilitasyonun sağlık kurumunda verilmesi kararlaştırılan hastalar kendileri için bölen servislerde ya da yoğun bakım kısımlarında muayenehane gidişatlarına göre değişen müddetlerde rehabilitasyon görüyor. Bu süreçte hekim, hemşire ve hasta bakıcılar, mümkün bulaş tehlikesine karşı N95, FPP2 ya da FPP3 maske, gözlük, siperlik, eldiven ve gözetici önlükle ihtiyatlarını alarak, yakınlarının refakat edemediği hastalara ailelerinin yokluğunu sezmemeleri ve sıhhatli günlerine dönmeleri hevesiyle canıgönülden hizmet ediyor. Çoğunlukla kendiliğindene yeterli soluk alamayan koronavirüs hastalarının bulunduğu yoğun bakım servislerinde çalışan misyonlu personelin hazırlığı da "pak alan" olarak adlandırdıkları kısımda başlıyor. Yoğun bakım servisinin önündeki bu alanda öncelikle el dezenfektanını uygulayıp, ardından kutusundan çıkardığı yeni tulumunu üzerine giyip, maskesi ve gözetici gözlüğünü takan sıhhat çalışanı acil müdahale anında birbirlerine seslenirken zorlanmamak emeliyle tulumunun üzerine ismini ya da misyonunu yazıyor. Pak alandan yoğun bakım servisine girerek mesaisine başlayan sıhhat personeli, hastalarla ilgilendikten sonra "lekeli alan" diye adlandırdıkları kısımda hijyenlerini sağlayıp, pak alana geri dönüyor. Yoğun bakım servisinde kendi lüzumunu karşılayamayan hastaların ağız ve beden pakliklerinin yanı gizeme yatak bakımlarını da sağlayan ve her hastaya aynı şefkatle yanaşan hemşireler, duyma manili bir hastayla da kağıda büyük puntoyla yazdıkları tümcelerle bağlantı kuruyor. Koronavirüs ile gayret yarıyılında sağlık kurumunun değişik bir hayli alanında vazife yapan personel, hastaların tamamını iyileştirip hoşlandıklarına kavuşturmak için fedakarca çalışmaya devam ediyor. SBÜ Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Sağlık Kurumu Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Mesut Sönmez, ocak ayı haysiyetiyle sağlık kurumunda çalışan 3 bin 200 personelin tamamına koronavirüs pandemisi ve alınacak tedbirler hakkında surat surata eğitim verdiklerini dile getirdi. Tıbbi malzeme mevzusunda beceriksizlik yaşamadıklarını aktaran Sönmez, sağlık kurumunda koronavirüse tutulan sıhhat çalışanlarının vaziyetine ait bilgi verdi. Başhekim Sönmez, "130'un üzerindeki çalışanımız koronavirüse tutuldu. Bunlardan 40 etrafındaki meslektaşımız ve sıhhat çalışanımız hastalığı yendi, şu an vazife başındalar. Öbürleri konutlarında ya da uyuyarak rehabilitasyon oldu. Ne Yazık Ki bir sıhhat çalışanımızı, bu düzeyde kaybettik. O bizi çok derinden üzen ve etkileyen bir hadiseydi." diye konuştu. Yoğun Bakım Mesul Hemşiresi Merve Çakar, hastaların günlük bakımlarını, beslenmelerini, rehabilitasyonlarını yaptıklarını anlattı. Çakar, "Odalarımızda ilk olarak kendi formalarımızı giyiyoruz. Formalarımızı yedekli yakalamamız gerekiyor zira tulum ve maske içerisinde insan çok fazla terliyor. Sırtımız tamamen su içerisinde kaldığı için aralıksız forma değiştirmemiz gerekiyor. İlk olarak formalarımızı giydiğimiz ve yedek formalarımızı vazgeçtiğimiz bir alanımız var. Orada tulum ve maskemizi giyip, el hijyenimizi sağlayıp yoğun bakıma öyle giriyoruz. Hastalarla ilgilendikten sonra lekeli alandan çıkış yapıyoruz. Orada lekeli formalarımızı değiştirip, el hijyenimizi sağlayıp pak alana çıkıyoruz." dedi.