Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı verilere göre, enflasyon olarak kabul edilen Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,97 artış göstererek yıllık bazda yüzde 11,47 oranına ulaştı. Ancak Ağustos ayında yıllık enflasyonun yüzde 11,77 olduğu hatırlandığında beklentilerin aksine enflasyon artış hızında bir yavaşlama dikkat çekiyor. Geçtiğimiz hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nda 2020 yılı için enflasyon tahmini yüzde 10,5 idi. Prof. Ulusoy: ‘‘Denetimli veri toplandığından açıklanan halkın hissettiği enflasyonun yanına yaklaşmıyor’’ Yıllık enflasyonun açıklanan oranın çok üstünde söyleyen Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Veysel Ulusoy, enflasyon verilerinin rastgele değil de denetimli bir biçimde toplanmasının bu sonuçları oluşturduğunu dile getiriyor. VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Profesör Ulusoy ‘‘Biz de son bir ayda enflasyon verilerini ölçtük. Rakam vermem doğru olmaz ama Eylül ayında açıklanan 0,97’yi en az 3’le çarpmak gerek hatta üstüne de ilave etmek gerek. Türkiye’de gerçek enflasyon verisi saklanıyor. Açıklanan oran halkın hissettiği enflasyonun yanına yaklaşmıyor. Düşünün akaryakıt zammı, ÖTV artışı ve bilgisayar zammının oldukça yüksek olduğu Eylül ayında, enflasyon yüzde 0,97 açıklandı. Bir de şunu düşünün eğitim harcamaları enflasyon oranını düşürüyor. Türkiye’de eğitimde özel sektör payı yüzde 3. Bu nasıl bir etki yaratabilir ki? Ama asıl sorun, Türkiye’deki denetimli veri toplama yapısı. Gıda için haftada bir defa, dayanıklı tüketim için de sanırım ayda üç defa çıkılıyor. Veri toplanacak yerler rastgele seçilmeli. Ama biz de denetimli gidildiğinden ayarlamalar yapılıyor. O da açıklanan sonuçları gerçekten uzaklaştırıyor’’ dedi.