Sağlıklı görünen tehlikeli süpermarket gıdaları

 Salatanın her zaman için en sağlıklı seçenek olduğunu düşünüyorsanız, bir daha düşünün deriz. Yeşil bitkiler her ne kadar uzun süre suyun altında kalsa da, gıda zehirlenmesine sebep olan salmonella bakterileri için her daim üremeye hazır bir alan oluşturur.

Sağlıklı görünen tehlikeli süpermarket gıdaları

 Salatanın her zaman için en sağlıklı seçenek olduğunu düşünüyorsanız, bir daha düşünün deriz. Yeşil bitkiler her ne kadar uzun süre suyun altında kalsa da, gıda zehirlenmesine sebep olan salmonella bakterileri için her daim üremeye hazır bir alan oluşturur.

Sağlıklı görünen tehlikeli süpermarket gıdaları
20 Aralık 2019 - 15:11


 Salatanın her zaman için en sağlıklı seçenek olduğunu düşünüyorsanız, bir daha düşünün deriz.

 Yeşil bitkiler her ne kadar uzun süre suyun altında kalsa da, gıda zehirlenmesine sebep olan salmonella bakterileri için her daim üremeye hazır bir alan oluşturur. Hazırlanması kolay olan salata, günümüzde gıda zehirlenmesinin en büyük ikinci nedenidir.

 Konuya ait bulgular, ilk olarak Perşembe gecesi Kanal 5’te yayınlanan Süpermarket Yiyeceklerinin Sırları belgeselinde ortaya atıldı.

 Belgesel, süpermarketlerde bulunan “kurtlu” elmaların, glutensiz ekmeğin, işlenmiş ürünlerin özellikle genç yaştaki bireylere yönelik bir “pazarlama hilesi” olduğunu açıkça gösteriyor.

 İşte, belgesele göre sebze alışverişi yaparken dikkat etmeniz gerekenler...

1. Kıyılmış marul yaprakları 

 Leicester Üniversitesi'ndeki bilim adamları, hasarlı marul yaprakların salmonella bakterisinin büyümesini artırdığını tespit etti. Salmonella, Avrupa'da her yıl 50.000 ölümden sorumlu olan bir bakteri çeşidi.

 Zarar görmüş yapraklardan sızan sular, bakterinin bünyede daha kolay yer edinmesini sağlar ve vücutta hastalık, mide krampları, ishal ve enfeksiyona neden olabilecek toksik bir kombinasyon yaratır.

 Mikrobiyolog Dr Primrose Freestone, konuyla ilgili şunları söyledi: “Poşete koyulan ıslak marul yaprakları, zararlı madde üreme riskini artırır. Poşetin içinde oluşan bu bakteri yuvası, özellikle salmonello için güzel bir yaşam alanıdır. Bu yüzden salata yapmak için aldığınız bitkileri olabildiğince yıkayın, püresi olan yapraklardan ve su ile şişmiş sebze poşetlerinden kaçının çünkü bu orada büyüyen bir şey olduğunu gösterir.”


2. Glütensiz ekmekler

 Gıda kampanyacıları, glütensiz ekmeklerin, - makyaj ve petrol sondaj endüstrisinde kullanılanlar dahil olmak üzere - katkı maddeleri ve kimyasallar ile doldurulduğunu iddia ediyor.

 Bu yüzden, çeşitli bağırsak sorunları oluşturabilecek glutensiz ekmeklerden satın almak konusunda daha fazla insanın uyarılması gerekiyor. Son olarak 2016 yılında, glütensiz pazar 2,5 milyon Euro değerinde ciro yaptı.

 2020 yılına gelindiğinde ise ne yazık ki bu oran tahmini olarak 670 milyon Euro’dan daha fazla bir değere ulaşacak.

 Real Bread Campaign’in sözcüsü Chris Young, glütensiz somunların normal ekmek olarak anlaşılmaması gerektiğini söyledi.

 “Bu ekmek türünün içinde muhtemelen ismini dahi bilmediğiniz, oluşması muhtemel pek çok potansiyel bakteri mevcut.”

 Diyetisyen Aisling Pigott ise şunları söyledi: “Glutensiz ekmek veya kek tercih etmenin daha sağlıklı olduğu algısına sahibiz, ancak genellikle bu tarz ürünlerin tatlarını oluşturmak için içlerine eklenen glüten ve diğer katkı maddeleri sağlığımız için oldukça zararlı.”

 Glütensiz Endüstri Birliği ise yapılan bu açıklamaları doğru bulmadı ve duruma “Tüm gıda maddeleri sağlık güvenliği açısından değerlendirilir ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi tarafından onaylanır.” şeklinde karşılık verdi.

3. Çürümeyen meyveler

 Süpermarketler, hangi mevsimde olursak olalım, bizlere her türlü yaş meyveyi sağlayabiliyor.

 Peki, bunun nasıl olduğunu hiç merak ettiniz mi?

 Hasat sonrası meyve ve sebzeleri taze tutmak konusunda uzmanlığı olan Greenwich Üniversitesi'nden Dr Debbie Rees, hasat edildikten sonra uzun süreli depolamaya yönelik elmaların, olgunlaşmayı durdurmak için gaz karışımı ile doldurulmuş ve soğutulmuş depolara nasıl gittiğini ortaya koyuyor.

 Bahsi geçen elmaların neden bir türlü çürümediklerini açıklayarak, “Olgunlaşma sürecini yavaşlattığımızda, kontrollü atmosfer depolaması denilen oksijen konsantrasyonunu da azaltmış oluyoruz. Ancak düşük sıcaklıklarda, düşük oksijenle olgunlaşmayı yavaşlatabiliriz ama bu durum yedi ya da sekiz aylık bir süreci bulabilir.”

4. Protein barlar

 Protein eklenmiş tahıllar, ekmekler, erişte, yoğurt ve hatta çorba artık raflarda egemen. Özellikle de genç erkeklerin kaslarını güçlendirme amaçlı yöneldikleri bir eğilim.

 Tabii ki bunun da bir bedeli var. Örneğin, proteinli bir Snickers çikolata normal bir çikolata fiyatının iki ila üç katı.

 Sağlıklı olmak için beslenmemizde gerçekten fazladan proteine ihtiyacımız var mı? Beslenme terapisti Thalia Pellegrini, erkeklerin günde 55g, kadınların ise günde 45g normal ve dengeli bir diyete tabi kalabileceklerini söyledi.

 Pellegrini ayrıca, “Pazarlama hilesi” olarak nitelendiren bu protein barların, uzun vadeli hasarlara yol açabileceği konusunda çok fazla uyarıda bulundu:

 “Uzun süre boyunca vücudunuza her gün gerektiğinden fazla protein aldığınız takdirde birtakım sağlık sorunları ile karşılaşmanız muhtemel. Başlarda sadece kabızlık ve nefes darlığı gibi basit görünen etkiler gösteren fazla protein alımı, uzun vadede böbreklerde hasara neden olabilir.”

 British Nutrition Foundation, yalnızca profesyonel bir sporcunun önerilen miktarda proteinin yaklaşık iki katına ihtiyacı olabileceğini söyledi.

 Bu nedenle, düzenli olarak spor faaliyetlerinde bulunmayan biriyseniz, vücudunuza fazla protein alımından kaçının. Daha kaslı ve daha güçlü görünmek için fazla proteine değil, düzenli bir beslenmeye ve bol egzersiz yapmaya ihtiyacınız var.


Bu haberi de okudularAcı kırmızı biber tüketmek kalp krizi ve inme riskini azaltabilir

Bu haberi de okudularSon günlerin en popüler diyeti: Hurma yoğurt

Posta.com.tr

sizlere www.dahaber.com farkıyla sunulmuştur

YORUMLAR

  • 0 Yorum