Bahçeli: Boğazına yağlı urgan geçirilmelidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Kim ki çocukların hakkını, hukukunu inkar ve imha etmeye kalkıyorsa kurulacak bir dar ağacında boğazına yağlı urgan geçirilmelidir" dedi.

Bahçeli: Boğazına yağlı urgan geçirilmelidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Kim ki çocukların hakkını, hukukunu inkar ve imha etmeye kalkıyorsa kurulacak bir dar ağacında boğazına yağlı urgan geçirilmelidir" dedi.

Bahçeli: Boğazına yağlı urgan geçirilmelidir
20 Şubat 2018 - 08:55

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin haftalık olağan grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Adana ve Antalya'dan gelen çocuk istismarı haberlerine çok sinirlendi. Bahçeli, "Kim ki çocukların hakkını, hukukunu inkar ve imha etmeye kalkıyorsa kurulacak bir dar ağacında boğazına yağlı urgan geçirilmelidir" dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar:
Kalem ve fikir sahipleri sosyal krizlere, ahlaki bunalımlara manevi dokunuşları ile cevap üretmek durumundadır. Diken battığı yerden, battığı zaman çıkarılmalıdır. Bekanın çöküşü yalnızca güvenlik duvarlarının yıkılması ile gerçekleşmez. Ahlak sönerse beka silinir gider. Milli ruh demek milli ahlak demektir. Bunun tersi de doğrudur. Milli bekanın geleceği, milli ahlakın varlığı ile temellenmiştir.

ÇOCUK İSTİSMARINA SERT TEPKİ
Özellikle Adana ve Antalya'da vuku bulan çocuk istismarları duygu sahibi her vatan evladını infiale sürüklemiştir. En rezil, en çarpık suçlar kadınlara, bebeklere, çocuklara karşı işlenmiş ve işlenmektedir. Milletimizin tamamı beddua ile tepki göstermişlerdir. Nasıl ifade edeceğiz? Bir sapığın günahı mı diyelim, bir pedofili vakası mı görelim? Allah için durup sorgulayınız. Tertebiz sabinin gözüne bu şartlar altında nasıl bakacağız, onlara ne anlatacağız? Çocuklarına kastedilmiş bir medeniyetin umutları kırgın, hayalleri kırıktır. Cinsel obje görülen, evlilik yaşı ile ilgili toto oynar gibi görüşler paylaşılan milleitn hüznü dağlar kadardır. Telafisi aciliyet arzeden bir ahlak görevidir. Bu da bir beka sorunudur. Üstesinden gelinmesi mecburiyettir. Sorumluluklarımız sadece siyasetle kısıtlı görülmemelidir. Durduramıyorsak mutlaka yapılması gereken bir şey eksiktir. Nesillerimizi heba edemeyiz. Gelecekten tasarruf yapamayız.

 

Alçaklara, namussuzlara çocuklarımızı asla teslim edecemeyiz. Çocuğa sahip çıkamazsak medeniyetimiz ile övünmeye hakkımız kalmayacaktır. İnsanlığı çoğaltmaktan başka seçeneğimiz yol kalmamıştır. İman, imansızlıktan, ahlak, ahlaksızlıktan korkmayacaktır. Kadına el kalktığı müddetçe, çocuklarla ilgili cinsel istismar suçları duyulduğu sürece demokrasiden bahis açmak imkansızdır.

YAĞLI URGAN GEÇİRİLMELİDİR!
Sapıklığın yeşerdiği sosyal bünye süretle tedavi edilmelidir. Bunlara hayat haram edilmeli, günyüzü ise ilelebet karanlığa dönüştürülmelidir. Yasal düzenlemeler şu ana kadar sonuç vermemiştir. Şiddet devam etmektedir. Bu selin önüne geçmezsek, meçhul akıbetlere sürüklenmemiz kaçınılmazdır. BM tarafından 20 Kasım 1989'da onaylanan Çocuk Hakları Sözleşmesi bir insan hakları belgesidir. Türkiye 1990'da imzalamıştır. Zararlı etkilerden istismar ve sömürüden korunma hakkı insanlık vicdanının teminatı altındadır. Kim ki çocukların hakkını, hukukunu inkar ve imha etmeye kalkıyorsa kurulacak bir dar ağacında boğazına yağlı urgan geçirilmelidir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum