Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan döviz açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Döviz kurlarında son günlerde görülen suni şişkinliğin kısa sürede ortadan kalkacağına inanıyorum'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan döviz açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Döviz kurlarında son günlerde görülen suni şişkinliğin kısa sürede ortadan kalkacağına inanıyorum'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan döviz açıklaması
27 Kasım 2017 - 14:36

Ödül kazanmaya hak kazanan firmaları ve işadamlarını tebrik eden Erdoğan, "Ülkemizdeki pek çok kuruluş gibi Ankara Ticaret Odamız da Feto'nun tacizleri altında sıkıntılı bir dönem geçirdi. Hamdolsun, o günler geride kaldı" diye konuştu. 

ATO'nun Ankaralılara, Ankaralı işadamlarına, esnaflara hizmet veren bir kuruluş olarak çalışmalarını kararlı bir şekilde sürdürdüğünü dile getiren Erdoğan, oda yönetiminin milletini seven tüm kesimleri bir araya getiren çoğulcu yapısıyla ortaya koyduğu gayretleri, elde ettiği neticeleri yakından ve takdirle takip ettiğini söyledi. Erdoğan, "Ankara'nın sadece bürokrasinin değil aynı zamanda üretimin, girişimin, ihracatın, istihdamın ve verginin de iddialı şehri olduğunu ortaya koyan sizlere şükranlarımı sunuyorum" ifadesini kullandı. 

Güçlü ekonominin güçlü devlet olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ekonomisi güçlü olmayan bir devletin altyapı yatırımları da diğer hizmetleri de milleti memnun edecek düzeyde olamaz. Böyle bir devletin güçlü bir ordu kurabilmesi ise hiç mümkün değildir. Peki ekonomi nasıl güçlü olacak? Bunda elbette devletin izlediği politikaların rolu çok büyüktür. Siyaset her alanda olduğu gibi ekonomi konusunda da çok belirleyici ama ekonomi asıl gücünü milletten alır. Milletin çalışkanlığı, üretimi, gayretiyle ortaya çıkardığı katma değerin bir bölümü devletin hazinesine gider. Bu gelirle de devlet temel görevlerini yerine getirir."

Geçmişten bugüne devletlerin farklı gelir kaynakları olduğuna dikkati çeken Erdoğan, kimi ülkelerin petrol ve doğal gaz gibi yer altı zenginlikleriyle kimilerinin de başka imkanlarıyla ekonomisini güçlendirdiğini vurguladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Günümüzde farklı biçimlerle, farklı şekillerle de bu tür süreçler işliyor olsa da eskiden en vahşi haliyle yürütülen sömürgecilik de önemli bir zenginlik kaynağıdır. Amerika'dan Afrika'ya, Avustralya'dan Asya'ya kadar pek çok kıta, sömürgeci devletlerin pençesinde soyulup soğana çevrilmiştir. Sadece yer altı veya yer üstü zenginlikleriyle değil aynı zamanda insan kaynaklarıyla da sömürülen ve daha acısı katledilen bu kıtaların asli sahipleri hala toparlanabilmiş değildir" değerlendirmesinde bulundu.

Yurt dışı ziyaretlerinde yaptığı görüşmeleri anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ziyaretlerimde görüştüğümde o ülkelerin devlet devlet başkanları hep şunu söylerler. 'Gelirlerdi, helikopterlerle, uçaklarla bizim altın, elmas neyimiz var, pırlanta... Alır götürürlerdi', 'Peki bir şey verirler miydi?', 'Hayır, hiçbir şey vermezlerdi'. Peki bugün? Hala aynı şekilde bu anlayış devam ediyor. Bu zulüm hala devam ediyor. Bunun en büyük bedelini ödeyen kıta Afrika'dır. Hala da öyledir. Bir de bizim ecdadımızın yaptığı gibi sömürge değil, gaza ruhuyla gerçekleştirilen fetihler vardır. Bizim medeniyetimizde ve kültürümüzde fethedilen yer sömürülecek yer değil tam tersine ihya edilecek, inşa edilecek, tüm imkanları ve insan kaynaklarıyla ayağa kaldırılacak yer demektir."

Balkanlara, Kuzey Afrika'ya bakıldığında bunun görülebileceğini ve hala oralarda ecdadın eserlerinin bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bizim onlara miras olarak adeta bıraktığımız bu eserleri bile onlar korumamışlardır, koruyamamışlardır. Onları bile tarumar etmişlerdir. Balkanları fetheden ecdadımız burada ele geçirdiği zenginlikleri sırtlanıp bir başka yere götürerek orada kendine refah düzeni kurmaya çalışmamıştır. tam tersine tüm birikimini, tüm emeğini bu coğrafyaya vermiş ve medeniyetini burada yükseltmiştir" dedi.

Bosna-Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç ile bir anısını paylaşan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Aliya İzzetbegoviç ölümünden bir gün kendisini ziyaret ettiğimde bana aynen şunu söylemiştir, 'Tayyip, evladım, burası Evladı Fatihandır. Sakın ha buraları ihmal etme'. Biz zaten ne yaptık, işte Balkanlarda bütün oralardaki tarumar olmuş eserleri, camileri, kervansarayları, köprüleri hepsini bizler yeniden ihya ettik, yeniden bunları inşa ettik. İnşa edip de biz kullanmıyoruz, oraya bırakıyoruz. İstanbul'u fetheden ecdadımız Ayasofya'yı yıkmayı aklından bile geçirmemiştir, bunun yerine asırlar boyunca aynı şehirde çok daha büyük, çok daha görkemli eserler inşa etmek için çalışmıştır. Ankara'da Osmanlı döneminin eseri Hacı Bayram Veli Camisi ile Roma döneminden kalma Agustus Tapınağı'nın duvar duvara asırlardır ayakta kalmasının sebebi de aynıdır."
Erdoğan, İstanbul'da Fener-Balat arasındaki Demir Kiliseyi ihya ettiklerini, bu ay içerisinde Bulgaristan Başbakanı ile açılışını yapacaklarını söyledi.

"Biz buyuz, farkımız bu. 'Parasını ver de yapalım' yok. Biz yaptık. Bu milletin cebi hümayunundan yaptık" diyen Erdoğan, geçen aylarda ziyaret ettikleri Belgrad'ın yıllarca Osmanlı'nın Balkanlar'daki en önemli yönetim merkezi olarak hizmet verdiğini, bu şehirdeki kimi rivayetlere göre 300, kimi rivayetlere göre ise 500 cami ve mescitten bugün sadece bir tanesinin ayakta kalabildiğini dile getirdi.

Binlerce yıllık bir geçmişten değil, sadece iki asırlık yakın bir tarihten söz ettiğini belirten Erdoğan, "Evet, bir gaza kültürüyle dünyanın büyük bir bölümünü fethetmiş bir milletiz ama hiçbir zaman sömürgeci olmadık. Bugün yaşadığımız topraklarda kayda değer kıymette yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz bulunmadığı gibi sömürgecilik ürünü kanlı bir birikim de söz konusu değildir. Ülke ve millet olarak bugüne kadar ne yaptıysak alın teriyle, bilek gücüyle çalışarak, çabalayarak yaptık. Bunun için yediğimiz her nokta eyvallah helaldir" diye konuştu.

"Ahi Evran'ın en güzel ifadeleriyle, 'eline, diline, beline sahip olmayı, kalbini, kapısını, alnını açık tutmayı' öğütleyen bir medeniyetin bizleri başka bir yola çıkarması mümkün değildir" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Geleni saadetle karşılamayı, gideni selametle uğurlamayı tavsiye eden bir kültürden hayırsız bir iş sadır olabilir mi? Olmaz. Belki zahirde doğal kaynak veya sömürgecilik düzeni sayesinde emeksiz kazanç sağlayanların biraz gerisinde kalmış gözükebiliriz. Ama inanın bana aslında onların fersah fersah ilerisindeyiz. Çünkü o kaynaklar birgün bitecek, o sömürge düzeni birgün çökecek ama bizi bin yıldır bu topraklarda ayakta tutan medeniyetimizin ve kültürümüzün gücü hep devam edecek. Onun için maziden atiye kuracağımız güçlü köprü sayesinde sırtımız şanlı geçmişimize, yönümüz de aydınlık geleceğimize dönük olmalıdır."

"BÖLMEK İSTEYENLERE FIRSAT VERMEYİN"

Ankara'nın tarihte olduğu gibi bugün de bu kültürün en önemli merkezi olmayı sürdürmek zorunda olduğunu ifade eden Erdoğan, buradan taviz verilemeyeceğinin altını çizdi. 

ATO'nun yönetiminde işte bu ışığı ve kararlılığı gördüğünü vurgulayan Erdoğan, "Onun için de Ticaret Odamızın birliğini, beraberliğini, dayanışmasını çok önemsiyorum. Sizi bölmek, parçalamak isteyenler olabilir. Bunlara sakın ha fırsat vermeyin. Çünkü buralar artık bir FETÖ darbesi daha asla yememeli" dedi.

Erdoğan, geçen 15 yılın Allah'ın lütfü ve ihsanı sayesinde, milletle el ele vererek Türkiye'yi her alanda baştan sona yatırımlarla, hizmetlerle donattıkları bir dönemin olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Maalesef yakın geçmişimizi çok çabuk unutuyoruz. Bugün 'döviz üç kuruş yükseldi, akaryakıt iki kuruş arttı, enflasyon yarım puan fazla çıktı' diye karalar bağlayanlar, ancak 15-20 yıl öncesinin Türkiye'sini bilmeyenler olabilir. Ülkemiz ekonomisinin bir gecede yerle yeksan olduğu, dövizin öyle 3-5 kuruş değil, 5-10 kat artığı günlerden biz buralara geldik. Şimdi konuşuyorlar, 'kur şöyle arttı, kur böyle baskı yaptı, kur bilmem nereden gidiyor, nereye geliyor...' Bütün bunları konuşuyorsunuz da bir doların 7 bin 500 liralara çıktığı günleri niye konuşmuyorsunuz? Buralardan işi nerelere çektik, geldik. Şu anda biz güçlüyüz."
"DÖVİZ KURLARINDAKİ SUNİ ŞİŞKİNLİĞİN ORTADAN KALKACAĞINA İNANIYORUM"

Erdoğan, "Döviz kurlarında son günlerde görülen suni şişkinliğin kısa sürede ortadan kalkacağına inanıyorum. Faizler, benim ekonomide en çok muzdarip olduğum alanı oluşturuyor. Katılmıyorum ben, birilerinin faizdeki anlayışına katılmıyorum."niteliğini de yükseltiyoruz" dedi.
"EN BAŞTA TÜRKİYE YER ALIYOR"

Geçen 15 yılda Türkiye'nin nereden nereye geldiğini hatırlatmak istediğini dile getiren Erdoğan, "Çünkü hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin 2003-2016 arasında ortalama yüzde 5,7 büyüdüğünü hatırlatan Erdoğan, bu büyüme oranıyla Çin ve Hindistan gibi ölçeği çok farklı birkaç ekonomi dışında, gelişmekte olan ülkeler arasında en başta Türkiye'nin yer aldığını dile getirdi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Herkesin adeta 'öldük, bittik, tükendik' havasıyla baktığı 2016 yılında dahi yüzde 3,2 oranında bir büyüme elde ettik. Bu yıl ilk iki çeyrekte yüzde 5,2'yi yakaladık. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte çok daha büyük oranlar bekliyoruz. 2017 büyümesinin yüzde 6'dan fazla, muhtemelen yüzde 7 civarı olması kimseyi şaşırtmayacaktır. Yatırımlarda bu yılın ilk üç çeyreğinde yüzde 20'nin üzerinde bir artış elde ettik. Ve sanıyorum yıl bittiğinde tüm zamanların rekorunu kırmış olacağız."

''HEDEF 1 TRİLYON DOLAR"

Türkiye'nin toplam milli gelirinin göreve geldiklerinde 236 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunu şu anda 853 milyar dolara çıkardıklarını, az bir gayretle 1 trilyon dolara ulaşılabileceğini, hedefin bu olduğunu söyledi.

"Bunu sizlerle beraber yaptık, sizlerle beraber yapmaya devam edeceğiz" diyen Erdoğan, kişi başına milli gelirin 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara yükseldiğini ifade etti. 

Türkiye'nin, milli gelire göre dünyanın 17'nci, satın alma paritesiyle hesaplandığında ise dünyanın 13'üncü büyük ekonomisine sahip olduğunu aktaran Erdoğan, "Hedefimiz 10 büyük ekonomi arasına girmek. Türkiye böyle yürüyor. Bunun için mevcut durumumuzu ikiye katlamamız yeterli olacak" şeklinde konuştu.

"DURMAK YOK, YOLA DEVAM"

Geçen 15 yılda neredeyse 3,5 kat büyümüş Türkiye'nin yeni bir hamleyle, gelecek 6-7 yılda 2 kat daha büyümesinin önünde hiçbir engel olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için "2023" dediklerini belirterek, "Olur mu? Olur. Durmak yok, yola devam" dedi.

Erdoğan, kapasite kullanım oranlarının yüzde 80'i bularak son 10 yılın zirvesine çıkmasının, üretimdeki artışın ve büyüme eğiliminin sürdüğüne işaret ettiğini kaydetti.

YORUMLAR

  • 0 Yorum